4 Temmuz 2014 Cuma

Oy Giresun Gadınları





Sevgili okur merhaba !..
Çok olmuş yazmayalı. Hiç yakışmadı bana :(
Masamın üstü, defterlerim, çantamın içi, telefonun not defteri heeer taraf notlarla dolu oysa.
Niye böyle olduğunu bilmiyorum , şuracığa yazamıyorum.
Hazır Giresun'dan da yeni dönmüşken bizim oraları  yazayım.
Dikkat !..
Bu yazıda kalemi tutan çeşitli yaşlarda birsürü Derya vardır..
Az buçuk kendini  methetme içermesi normaldir :)))
Sevgiler !..

...

Ömründe yalnızca  kaybettiği nüfus kağıdı için dedemden laf işitmiş , ona da en sonunda
 ''Canım ne yapayım ? Öleyim bari de nüfus kağıdına  gerek kalmasın .'' diyerek çözüm bulmuş, zaten hep birşeylerin çözümü kendisinde gizli olan, becerikli, güzel, zevkli ve  ''kadın kadın '' bir giresun gadını olan anneannem başta olmak üzere , bütün giresun gadınlarına ithaf olunur.  




'' insan yaşadığı yere benzer
o yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
suyunda yüzen balığa
toprağını iten çiçeğe
dağlarının tepelerinin eğimine benzer ...'' demiş şair .

Ne de güzel demiş..
Benim giresunlu gadınlarım da işte tam olarak böyle.
Dible için,  ince ince  pancar (kara lahana) doğramalarına benzerler. Hep bir ''ha gayret '' hali.
Fındık bahçelerine benzerler. ''Dik '' tir  hepsi bu gadınların. Birşey demeye kalk, alırsın ağzının payını.
Bitki örtüsünün karmaşıklığının şahaneliğine benzerler. Üstünde çoluğun çocuğun top oynadığı ne idüğü belirsiz otları bir mısır ununa bular da getirir masaya, bir tavaya bakarsın bir ağzın açık havaya.
Öyle yaratıcı, öyle pratik.. Hangisinin kapısını çalarsan çal aniden , söker bahçeden, sunar gönülden.
Eyy gidi benim yokuşlu gadınlarım. Baştan bir kez itiraz etmeden birşeyi kabul ettikleri görülmemiş nadir gadınlarım. Giresun'da düzlük mü var da benzeyecek,  canımın içi gadınlarım.
Bir giresunlu gadın en çok da evden çıkarken çamaşır asmasına benzer.
Yani telaşlıdır, birçok şeyi aynı anda düşünür, her  ihtimali düşünür, düşünür de düşünür. Ayrıca  Giresun havasıdır. Her an yağmur yağabilir.
İşte mağrur ve alıngan ve görmüş geçirmiş  giresun gadını da o yağmurda ''löç'' olmuş (çok ıslanmış ) çarşafa benzer. Elbet kurur da çarşaf, ıslanmıştır bir kere. Aman diyeyim , üzmeye gelmez..
Her türk kadını gibi, bizim gadınlar da bizim oranın türkülerine benzer.

'' Al perde yeşil perde
Sen koydun beni derde
Ayak üstü duramam
Seni de gördüğüm yerde.. ''

 Bizim gadınlara da zaten bundan daha aşağısı söylenemez.

...

'' Bir insan yaşadığı yere benzer ''

Denizinin dalgasına, kumuna toprağına, türküsüne manisine, ekmeğine suyuna, fındığına mısırına, sokaktaki delisine...

havu bizim garılar de ne çok şeye benzer.
Fakat başka  kimselere benzemez.

...


Şiir : Mendilimde Kan Sesleri /Edip Cansever
Fotoğraflar  : Ciddik Kuşu / Haziran 2014

...

Bu yazıyı yazarken ne dinledim ?