13 Ağustos 2012 Pazartesi

Evir Çevir Can Yücel




Sevgili okurcuğum ,
Özlemişsinizdir inşallah planımın bir parçası olmayı..
Ben de özledim ben deee...(Şarkının gerisi manasız  şimdi)
Sanırım sıcaklardan yazılar , paylaşımlar da nasibini aldı.
Yazın daha çok yaşanıp , kışın daha mı çok yazılıyor ne?
Öyleyse epey şanslıyız..
Kışlık domates hazırlar gibi çok şey hazırladım size kışın anlatacak..Boş kavanozlarınızı atmayınız.
Sevinç ve beklentiyle saklayınız.

...

Can Yücel'i bir başka severim ben..

Gerçi yarın öbür gün size ''Orhan Veli bir başkadır benim için.''   diye söze girersem sakın şaşırma sevgili okur..
Ama bu defa başka..

...

Kendisiyle tanışmam lise yıllarıma denk gelir, ölümü de Can Baba'nın ..
Yaşadığım her heyecanı, hayali, kırıklığını hatta ve  hüzün sandığımı bir Can Yücel şiiriyle kaydederim gönül haneme..
Öyle severim ki , bir gün bir oğlum olursa adını Can Baba koyacak kadar, o zaman ..
Lisede o çok sevdiğim oğlana günebakanlar gönderecek kadar.
Bunları bir mektupta Güler Yücel'e anlatacak kadar..
O mektubu göndermeyip kendime saklayacak kadar.
Sonra, çocuklarını torunlarını anlatır da bir gün bir programda ''Beni  unuttunuz '' diyebilecek kadar.
Bu davudi sesli, harlı, nüktedan , aşık, çapkın  adamı, bu muhalif adamı, bu baba adamı candan seviyorum.
Bir de güzel küfrediyor ki neredeyse ''kibar kaçıyor''.
Sevse sövüyor, sövse seviyor.
Bizim memleketin deyişiyle ''oh ediyor has ediyor.''
Pek yaraşıyor..

Aynı derdimiz ..
İçtiğimiz su , sizinkilerden farklı, bizim ikimizin aynı . :)
Ne bileyim gökyüzüne baksak, en açık mavileri biz ikimiz görebiliriz, bir de çok sevdiklerimiz..
Öyle bir şey işte..
Can Baba'yla aramızdaki..
''Başka türlü bir şey''
...

Anlatamadım değil mi?
Onu anlatamamışken bir de anlayamadığımdan konuşalım.
Bir değil iki üstelik.
Bir şiiri şarkı yapmak ve yabancı dildeki bir şiiri türkçeye çevirmek.
Birincisi zaten kendinden ezgili bir şeyi bir daha ezgilemek , ne bileyim şarkı oğlu şarkı, şiir kere şiir gibi bir şey. Kaymaklı ekmek kadayıfı hesabı falan ..
Özetle az buz bir iş değil..
Helal olsun.
İkincisiniyse  Can Yücel'in  sanatlaştırdığı bir gerçek.
Shakespeare'in Can Yücel çevirisiyle sevdiğim bir sonesinin bir de Hüsnü Arkan bestesi var ki bu durumda sanırım kaymaklı ekmek kadayıfının üzerine bir top da dondurma kondurulmuş oluyor.

..
Birazdan ikram servisimiz başlayacaktır.
Koltuklarınızı dik konuma getirip , servis sehpalarınızı açın.
Derya'nın B Planı Otobüs Şirketi, Yeni Türkü Kadayıfı, Ezginin Günlüğü Şerbetleri, Can Baba Kaymakları   kullanmaktadır..
Aile salonumuz bulunmaktadır.

...

Yeşil rengi sevmem ben.
Can Yücel şiirlerinden başka
Şiirin CAN'ı var..
CAN' ını sevdiğim...

...

Bu yazıyı yazarken ne dinledim ?
-medim ki !!..

...


Tired with all these, for restful death I cry, 
As, to behold desert a beggar born, 
And needy nothing trimm'd in jollity, 
And purest faith unhappily forsworn, 
And guilded honour shamefully misplaced, 
And maiden virtue rudely strumpeted, 
And right perfection wrongfully disgraced,
And strength by limping sway disabled, 
And art made tongue-tied by authority, 
And folly doctor-like controlling skill, 
And simple truth miscall'd simplicity, 
And captive good attending captain ill: 
Tired with all these, from these would I be gone,
Save that, to die, I leave my love alone.




biktim artik dünyadan, bari ölüp kurtulsam
bakın, gönlü ganiler sokakta dileniyor.
iste kirtipillerde bir süs, bir giyim kusam.
iste en temiz inanç kallesçe çiğneniyor.
iste utanmazlikla post kapmis yaldikli san.
iste zorla satmislar kiz oğlan kız namusu.
iste gadra ugradi dört basi madur olan.
iste kuvet kör-topal, devrilmis boyu bosu.
iste zorba sanatin agzina tıkaç tıkmış.
iste hüküm sürüyor, çilginlik bilgiçlikle.
iste en saf gerçegin adi safliga çikmis.
iste kötü bey olmus, iyi kötüye köle.
biktim artik dünyadan ben kalici degilim.
gel gör ki ölüp gitsem, yalniz kalir sevgilim.

Talat Halman çevirisi  





vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
o kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
değil mi ki kötüler kadı olmuş yemen' e
vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
seni yalnız komak var, o koyuyor adama.


CAN YÜCEL çevirisi

...