25 Mart 2012 Pazar

Parantezi Bol Yazı

   Sevgili okur,
Bana kalırsa epey ayrı düştük. Bir yandan ''Şunu da yazarım, bundan da bahsederim.'' derken bir konular birikti ki sormayın gitsin. Defterlerimden birini ''Konulara ve başlıklara'' özgüledim.
Buraya yazdıklarımın bir kısmını günlüğüme, kimi hikayelerde araştırılacak bir şey varsa, not defterime aktarıyorum. Ha bir de bizim ''Ezgi cadısı tatlısı'' var. Amcamın 8 yaşındaki kızı. Onunla aramızda bir acayip bir şey var.. Eskiden aynı apartmanda otururduk ve güzel zaman geçirirdik tatlıcığımla. Konuşmaya başlamasından bu yana önce ''Ezgice-Türkçe'' bir sözlük yazmaya başlamıştım ki , cümleler de kurmaya başlayınca, oldu sana bir günlük daha. Adı da pek hoş : Ezginin Günlüğü.. (Babamın bana tuttuğu gibi..)
Hikaye Ezgi'ninse hem onun defterine, hem benim deftere (bazen), şimdi bir de blog defterine yazıyorum ki  ''Belki bir yazıya dönüşebilir'' diye.

Yazmak iyidir.
Hem iyi gelir insana...

...

Dedim ya yazacak çok şey var.
Yaşayacak da...

...

Bu cuma akşamı Seherciğimle (Bu parantezi uzun tutacağım. Kendisinden az bahsetmişim uyarı geldi.:) )
Beyoğlu Hayal Bistro'da Akdeniz-Karadeniz  adlı bir konsere gittik. (Hemen ''Biz karnemizi isteriz'' diyesi geliyor değil mi insanın)
Efendim bir Grup Gündoğarken & Fuat Saka buluşmasıydı. ''Pencerenin Perdesini'' kemençe coşkusuyla  havalandırıp, Gelevera Deresi kıyısında buzuki çaldılar.. Herbiri kendi bölge müzikleri için karakteristik olan bu iki enstrüman ( ilk seferde yazabildim. ''enstrüman '' :) )  nasıl da seviştiler. Nasıl da yakıştılar üstelik. Size de aktarmak istedim sevgili okur ama blog yazdığıma bakmayın hiç becerikli değilim bu konuda. Şimdilik hayal gücünüzü kullanın diyebileceğim. Bu güzel konserde beni  (Seher'i de :) ) etkileyen bir şey daha oldu. Gündoğarken'in üyelerinden Gökhan Şeşen'in , 14 yaşında sözü ve müziğini yaptığı bir şarkıyı söyleceklerdi. Bazen böyle şarkılarına yer verirler  ya konserlerinde.. Sözleri komik olur, nakaratı kafiyeli olsun diye uğraşılmıştır, özetle müzisyen olacağı bellidir de , bir hatıradır işte bu çocukken yapılan şarkılar. Yine öyle bir şey beklerken bakınız hangi şarkı geldi?


Şarkıyı dinlediyseniz siz de oradasınız demektir sevgili okur;
''Sözün bittiği yer''den en içten sevgilerle!..

...

Yukarıdaki tramvayı aşağıdaki şarkıya nasıl bağlayacak diye düşünme sevgili okur...:)
Başka insanların yaptığı güzel şeyler beni heyecanlandırır.. Yukarıdaki konser hikayesi de buna dairdi.
Şimdiyse beni uzun zamandır heyecanlandıran bir şeyden bahsedeceğim.. (Bağladım ya :) )
Kağıtlar..Daha önce de bahsetmiştim ''Bir kağıtla neler yapılabileceğinden.''
İşte benim kağıtlarım.
Kitabımın süsleri Kitap ayraçları..Fikri tamamen bana ait.
''Canson'' kağıtlarından üretilmiştir tramvayım.Camlarının mavisi zarfın tersi, çerçeveler zarfın düzü..:)

(Kale bayırı düzü.. Devriyeler sardı ya bizi.. Hep beraber olalım. Vermeyelim şu kızı ..köşeli parantez: Bir Giresun türküsü)

Kitabımdan sesler de geliyor artık.. Dan dan!..
''35.sayfa durağında ininiz. İhtiyari durak:)''
...

Yazı iyidir.
Sözcükler iyidir..
Bol parantezli yazılar daha iyidir!..
...

Bu yazıyı yazarken ne izledim? Soru- Yorum : Coşkun Aral ...