27 Nisan 2012 Cuma

22 Nisan Gecesi Heyecanları


''Bir dünya bırakın biz çocuklara , ıslanmış olmasın gözyaşlarıyla.''
diye devam eden bir şarkı vardı biz veletken. Sevemediğimi hatırlıyorum  bi türlü, sebepsiz. Al işte yine aklıma geldi..
Şimdi düşündüm de sevilecek nesi var..
''Ordan incir seçsene bana, ezilmiş olmasın arasında.'' gibi bir şey.
''Islanmış olmasın.'' ''Çürüğü olmasın.Yarası beresi olmasın '' gibi değil mi?
Ha bir de peşine ''Oynaya oynaya gelin çocuklar. Elele elele verin çocuklar.''
''Elele verin kızlar elele verin haydi..'' gibi

Tamam mesajı doğrudur, yerindedir. Sizinle de hiçbir şey konuşulmuyor. (Laubali blog yazarı açılımı)
...

Benim o zamanlar şarkım ''Daha bir ballanır uyku, çocuklar kardeş oldumu..'' idi..
İçinde ''düş'' geçiyor,  ''deniz geçiyor'' ya besbelli ondan.
'Her yürek bir altın pınar.'' Heyy yavrum eyy gel de sevme. (Ver coşkuyu)
...

''Düşler denizine doğru
Mutluluk bir yelken açar
Her yürek bir altın pınar
Çocuklar kardeş oldumu.''

...

Şarkı deyip geçme!..
Çocuk şarkısı, çocuk kitabı, çocuk oyuncağı !!!
Bu güzellikleri küçümseme...

...

Şu dünyada bir lider düşünün , çocuklara bayram armağan etsin.
Güzelim Mustafa Kemal !..
Salt devrimleriyle değil, bir tek sözüyle, al işte bir armağanıyla çocuklara, ışık olmuş güzelim liderimiz bizlere..

22 Nisan geceleri uyuyamazdı ciddik kuşu sevgili okurum.
Ertesi günün hayalini kurmakla meşguldü çünkü.
Şehrin bütün büyükleri, yaşlıları, bütün eşimiz dostumuz biz çocukları izlerdi.
Giresun Atatürk Stadyumu'ndaki törenden sonra, Gazi Caddesi'nden de geçerek dünyanın en güzel ismine sahip okulu Yeşilgiresun İlköğretim Okulu'nun  bahçesinde son bulurdu yolumuz.
Atatürk sevgisi sokaklara dolardı.
Şimdi ne zaman tatlı bir heyecandan uyuyamasam ''22 Nisan gecesi heyecanı'' diye adlandırır, gülümserim.

...

''Daha bir ışıldar akarsu
Çocuklar kardeş oldumu
Kucaklaşır batıyla doğu
Çocuklar kardeş oldumu

Ne açlık kalır ne korku
Korudaki fidanlar gibi
Sevip sevip birbirini
Çocuklar kardeş oldumu. ''  *

...

Sevin gayrı !..

...

* Şiir: Tahsin Saraç
Fotoğraf, Kadıköy Belediyemizin biz çocuklara armağanı. Mekan Bağdat Caddesi.
Bir gün her çocuğun katılacağını sandığım Adam Olacak Çocuk programından sevgiler.
Ben sıramı savdım..
Hiçbir şey için geç değildir sevgili okur..

...

İyi bayramlar !..

...
Bu yazıyı yazarken ne dinledim?

                                     

26 Nisan 2012 Perşembe

Bahardan vekalet aldım





Vapura binmek için uzatılan tahta köprüden geçerek değil de,  vapura atlayarak binenler !..Sözüm size.
Dar zamanı bol sevgili okurum, okuyamayacağın kadar çok kitabı bir seferde satın alıyorsan sen de gel.
Birkaç saat sonra görüşeceğin arkadaşına, telefonda olanı biteni anlatan kaaadınım  (Volkan Konak gibi lütfen), kime diyorum..:)
Biraraya gelip bir parti kursak, iktidara yürürüz eminim. 

...

Bir sabırsızlık, bir telaş, bir pürneşe..Bahardan mıdır nedir bilmem.
Bu mevsimlerin canı olsa, baharın işi zor vallahi.
Hapşırsan bahardan, kaşınsan bahardan. Yorgunluk bahardan, halsizlik bahardan.
Aşık oldun bahardan... 
''Ne giyeceğimi bilemiyorum'' ... E bahardan ..
''Valla tam hasta olma havası''..  Bahar havası, aldanma.

Ne üşürsün ne sıcaklarsın. Bir hırka, yallah sokağa..
Antidepresan, psikolog vs. derdi yok,   al sana bedava yaşama sevinci üstelik..
Bir de aşık olmana vesile..Daha ne ararsın..

...

Sevgili okurlarımdan Elifcan, sıkı takipçilerimden. Sağolsun yorumlarını esirgemez. Vize sınavları vardı geçenlerde. Kendisini anlarım hukukta okuyor. (Hekimden sorma, çekenden sor demişler) 
İstek şarkı hesabı, istek yazıda bulundu hatta geçenlerde.. 
(''İstanbul'dan Elifcan tüm hukukzedeler için istiyor. Nerede nerede nerede ? Ben nerde yanlış yaptım? ''  :)  ) 
Hatta şöyle diyor bir mesajında ''Sevgili yazar yeni  yazını bekliyorum.''

''Valla yazacağım  bu ara kafamda birşeyler var. Hatta bu akşam yazarım. Sen sabah okursun.''
2 akşam 3 akşam geçti yazamıyorum..Valla yazamıyorum. Blog için tuttuğum deftere de notlar alıyorum, şundan şundan da bahsederim diye ama birbirinden o kadar ayrı konular ki toplasan hiçbir şey çıkmıyor ortaya. Görseller hazırlıyorum, fotoğraf çekiyorum altına yazmaya yazı yok. Yazı hazır , görseli yok.
Yağmurla ilgili bir yazı yazacağım,  yağmur yağsa da fotoğraf çeksem dedim öyle bir yağmur yağdı ki canımı zor attım eve (BJK- GS maçının ertelendiği gün) 
Nazar nazar.. O da bahardan.. Bahar nazarı. Duymadın mı daha önce sevgili okur?

 En son Elifcan'a yazdım bugün. 
'' Valla ben yazamıyorum; ama bu akşam bir ilham gelir gibi de geliyor bana.''  (Bunu söyledikten sonra ben de ne demek istediğimi çok anlayamadım)
Tabii ben de insanım. Bizim ev batmış durumda. Tam bir temizliğe giriştim, bir ara verdim. Elifcan'dan bir mesaj daha 
''İlham ? '' 
 Ben :  ''İlham şu anda ev temizliyor.''
 ...

Ben küçükken ''ilham''ı , insan gibi bir şey zannederdim. Gel dersin gelir, git dersin gider zannederdim.
Şimdi kendisine ev temizletiyorum...Hihaho...

...

İşte benim telaşım da bu aralar sizlere daha çok ulaşabilmek. 
Ben geceden yazıyorum mesela, sabah kahvaltı sonranıza yetişsin istiyorum. (Fikriye abla sözüm sana) 
Ya da interneti mobil kullananlar otobüste, vapurda , kuaförde vs. okuyorlar biliyorum.
Teyzem kahvesini içerken okuyor biliyorum. :)
Ayşegül  ve Muharrem hastanede, İlke dersanede okuyor. 
Apo abim ''Gız gızım bana haber yazınca'' diyor öyle okuyor.
Fikret abi sanki haftada bir uğruyor buraya , toptan okuyor.
Zaferciğimin bankasında açılmıyor bloğum ama o okuyor akşamları. 
Tufan bana bloğu açtırana kadar canı çıktı; ama okumuyor ..:)  (Şaka şaka ..) 

...

Sivrisinek sezonu açtı. 
Benden söylemesi..
 ''Kış gelsin. Valla sesimi  çıkarmayacağım. '' demeye de bir şey kalmadı.  
Telaşa mahal yok. 
Yakalayın baharı..

...

İmza : En çok yazı seven , baharın avukatı....

...

Fotoğraflar: Fenerbahçe Parkı

Bu yazıyı yazarken ne dinledim?



                                         







14 Nisan 2012 Cumartesi

Şuradan türkçe bir çay doldurur musunuz?



Merhaba derya'nın çok uluslu planının  sevgili okurları :)

''Dünyanın ucunda bir gül açılmış
Efil efil esen yele merhaba'' *

''Selam olsun dört bir yana merhaba'' *

Güzel ülkem günaydın!..
Good morning Amerika ve İngiltere!  . Bonjour Fransa . Rusya dobre utro. Belçika goedemorgen. İspanya buenos dias.
Gürcistan dila mshvidobisa . Azerbaycan sabahınız xeyir:)   Komşiiii kalimera ve dobro utro:)
Almanya'ya en disiplinlisinden bir  guten morgen!..

Fransa'daki okurlarım kruvasanlarını yiyedursunlar, biz simitlerimizi fırında gevretelim :)
Bonjour sevgili okurum da, allah aşkına ''fromage''sız kahvaltı mı olur..:)
Giresunlu okuyucum ikiye ayrılmış durumda farkındayım. Tabii günlerden pazar değilse. (Pide konusuna ayrıca değinmek gerek)
Ya Kale Fırını simidi, ya susamsız simit.
''Anneni mi daha çok seversin babanı mı? '' durumundan hallice.
Nerede bir demleme çay özlemi çekiliyorsa, oraya merhaba sevgili okur!..

...

Ne demiş Cemal Süreyya,
''Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama
Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.''

...

Bir aylık yayın  hayatımda, sıklıkla tıklandığım ülkelere kendi dillerinde merhaba demek istedim.
Büyük bir çoğunluk türk tabii de, dilimizin güzelliğine, farklılığına dikkat çekmek için de fırsatı kaçıracak değilim ya ...
O çoğunlukla esirgediğimiz ''Günaydın'' var ya, dikkat ettiniz mi diğer dillerde ''iyi günler''e karşılık gelirken, bizde nedir?  ''Gün aydın'' !

''Şu doğdu doğacak güne merhaba.'' *
...

Pekiyi ya kahvaltı.. Bir öğünden çok,  bir alışkanlığı işaret etmiyor mu?  
Bugünkü kahveni içerken sevgili okurum bir düşün. :) 
Bir düşün o kırk yıllık hatırını, kokusunu, köpüğünü, telvesini.


Bildiğim kadarıyla ''Gönül'' kelimesinin başka bir dilde karşılığı yok.
''Heart'' desen olmuyor. ''Coeur'' desen dolmuyor.
Şu benim deli ''göynüm'' nerelere gitsin bilmiyor.


''Türküler söyleyen dile merhaba'' *

...


Hepinize mutlu haftasonları dilerim sevgili okurlarım. 
Gününüz aydın olsun!..
Sofralarınız şenlikli olsun.
Sevgilerle

...

Yine gelirsiniz değil mi?
Okey mi?!!!


...


Bu yazıyı yazarken ne dinledim? 
                                         
                                         
  * : Yaşar Kemal ustanın Merhaba şiirinden.

Yazının  başındaki görsel de bir kitap ayracı olup, Derya'nın B Planı okuyucuları için üretildi.


9 Nisan 2012 Pazartesi

Karışık Kaset

 

1- Şimdi Sevişme Vakti -  Ezginin Günlüğü
2- Yağmur -  Bülent Ortaçgil
3- Sıcaklardandır- Grup Gündoğarken
4- Çamdan Sakız Akıyor-  Ezginin Günlüğü
5- Kara Sevda  -  Ezginin Günlüğü
6- Kül Vakti -  Ezginin Günlüğü
7- Ayrılık Da Sevdaya Dahil - Zuhal Olcay
8- Medcezir-  Levent Yüksel
9- Caddeden Sokaklara - Timur Selçuk
10- Bahar Türküsü - Bülent Ortaçgil
11- İki Parça Can -  Fikret Kızılok
12- Resim -  Yeni Türkü
13- Başka Türlü Bir Şey- Yeni Türkü
14- Ben Yine Sana Vurgunum- Nükhet Duru
15- Günlerimiz - Zülfü Livaneli
16- Yalnız İnsan-  Zülfü Livaneli
17- Al Beni Sevecenliğine - Ezginin Günlüğü
18- Bekle Beni - Ezginin Günlüğü
19- Gurbete Kaçacağım - Yeni Türkü

60'lık boş kasete sığar mı acaba benim liste?
Son 3 şarkı yedek olsun. ''Boş yer kalırsa'' diye not düşerim.
Kasetin kabına ne resmi çizsem?
Bir de isim verebilirim hem ''karışık kaset''ime..
...

Kaset, yerini cd'ye bırakalı beri daha bir sembolleşti. Nostaljik nesnelerin başını çekiyor canım kaset. Oysa  yakına kadar dinlerdik. Teybe sıkışırdı bandın kimi zaman.  İlk şarkın dışındaki bir şarkıyı dinleyeceksek epey uğraş verirdik, başından itibaren dinleyebilmek için şarkımızı.  Kaleme takıp çevirdik başa sardık, walkmanin pili bitmesin dedik. Sevgili okur, biliyorum sen de kartonetini katlamayı beceremeyip, her seferinde kendine kızanlardandın bir zamanlar.
Amma hatıramız varmış kasetle.
Cd öyle mi ? Dokunsan çiziliyor. Kendisiyle hatıramız  tektir; o da arkasını çevirip ''hoh''luyoruz.
Kaset kardeş, biz seni çoook özlüyoruz.

...

Siz de bir kasedin genel sıralamasını hafızaya almışlardan mısınız?
Radyoda duysanız peşine ekler misiniz?
Sonra durup gülümser misiniz? O ara kim varsa gönlünüzde, düşer mi aklınıza?
Valla yalnız değilsiniz sevgili okur, billa değilsiniz..

...

Bu karışık kasedin adı , ''Kafam Karışık Kaset'' olsun.
Sahi, sizin listenizde neler var?

...


''Bu yazıyı yazarken ne dinledim?''  uygulaması bu yazı için çalışmamaktadır.
Yazının orasını burasını çekiştirmeyiniz..

Ciddik Kuşu Kasetçilik samimiyetle sundu !..





Kurabiyeler Hamile Olabilirler




En iyi arkadaşım evlendi, 2010'un temmuzuydu.
İki canım içiydiler.
Sevdiler, çoook sevdiler
Bir evin içine sığdılar
Çoktular
Çoğaldılar

...


Hani ADS vardı , (Sevgili okur işte ilk blog sınavın başladı.Neydi ADS?)
işte onun A'sı  :)  Ayşegülcüğüm temmuz ayında bir erkek bebek dünyaya getirecek. Ayşegül ve eşi Muharrem'e, nam- diğerlerler :) Herşegül ve Muharcan'a yeni yıl için hazırladığım kart.

 Karı koca bir sürü meslekleri var canlarımın.
Pastacılar, parti organizasyoncusular (-cusular:) ) , halk oyunları oyuncusular; boş zamanlarında da hekimlik yapıyorlar:))
Bu kurabiye ailesinin bir minik kurabişi olacak. Sanırım doğum da hastanede değil pastanede olacak :))
...
Bebeğin cinsiyeti belli olunca Muharcan, erkek çocuk ve babalar için bir örnek gömleklerden almış.
Kurabiye adama giydirmek boynumuzun borcu.. :)

                                       

Bebeğimizin adı Bulut olacak. Böyle olunca yukarıdaki fotoğrafa ''Muhar Bulut'' adını verdim.
''Muhar Bulut'' neyi çağrıştı dersin sevgili okur?

...

''Yer döşek, duvar bulut, sır ettin , zor ettin.
Bulamadım yolumu, bilemedim sonumu

Mahpus ettin beni, esir ettin, sefil ettin
İşte halimdir, yıldızlar şahidimdir.
Bir o yana, bir bu yana
Bir o yana, yana yana...''

...

Bu yazıyı yazarken ne dinledim?



Yanacaksan sevdadan yan sevgili okur..
''Amiiiin '' dediğini duyar gibiyim  :)

...
''Kavgadan uzak kalmışsan
Sevdadan da uzaksın demektir. ''  Ahmet Telli / Deli Kuş şiiri

...
Şöyle bir baktım da pek güleryüzlü bir yazı olmuş.. :)'ler basmış yazıyı..
Pek şükür!..

2 Nisan 2012 Pazartesi

Sokak Sokak (İstan) Bul




''Bütün sokaklarını dolaştım İstanbul'un. İstanbul'un öyküsünü aradım buldum, sokak isimlerinde''
Nasıl ama yeni güftesi malum şarkının?
...

İstanbul'la ilgili çeşitli kitaplar mevcut. Sanki sayısı son yıllarda daha da arttı.
Ne mutlu!.Pek şükür :)
Ben de sanırım koleksiyona varan biçimde biriktirmeye başladım.
Hadi birinin sayfalarında gezinelim.
''İstanbul'un Ansiklopedik Öyküsü''
Benim neslimin  yalnızca ''Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş'' şarkısıyla hatırladığı, 70lerin  müzik grubu  3 Hürel'in üyesi ve aynı zamanda sanat tarihçisi olan Haldun Hürel'in son kitabı.
İstanbul'u, önemli sokak ve caddeleriyle ele alıyor.
Benim de çeşitli hastalıklarımdan biridir tabela okumak.
İstanbul'a ilk geldiğim zamanlarda daha da nüksetmişti.
Anlayacağınız bu kitap, ihtiyacıma cevap verdi.
...

İstanbul'u gezeceğiz  kafamıza göre. Zaten tam mevsimi.
Mahallenin gönüllü rehberi çocuklarına mı  soralım?    ''Gezdireyim mi ab(u)laa!..''
Penceresindeki plastik yoğurt kabına diktiği çiçeği sulayan kadına  mı?
''Nereye Sokağı'' nerededir?
Yalnızca tabelalara baksak anlatmazlar mı ?
Anlatırlaaaar.
İstanbul'un geçmişini, sokakların adlarından çıkaralım.
Biraz ''fark''ına varalım diyorum.
...

İstanbul'u severiz, yaşarız. ''Başka İstanbul yok'' deriz.
İstanbul'da yaşarız belki de, İstanbul'u mu yaşarız?
Sevdiğimizi sımsıkı kucaklarız da, İstanbul'u neden kucaklayamayız?
Ne az şey biliriz hakkında..Biraz suyundan, biraz havasından  alabiliriz oysa bir vapura atlasak.
Bir türk sporu olan alışveriş merkezi gezmeyi bir kenara bırakarak işe başlayalım..
Pek yüksek katlı binalardan, plazalardan- rezidanslardan , bir Adalar'a Moda'lara geçebilsek ...
...

Bozacı Odaları Sokak, Bükücüler Hanı Sokak, Direkçibaşı Sokak, Bezirgan Odaları Sokağı, Divitçiler Sokağı, Fodlacı Sokak, Güllabici Sokak, Hacamatçı Sokağı, Kalafatçı Sokağı, İmameci Sokağı, Rastıkçı Sokağı, Kassambaşı Sokak, Mekereci Sokağı , Şamdancıbaşı Sokak, Salnameci Sokak, Tuğrakeş Sokağı, Müneccimbaşı Sokak.

Modern zamanlara yenilmiş meslekler.. Kiminin adından çıkarabilmek mümkün. Kimini ilk kez duyduk.
Bu tür sokak isimlerine tarihi yarımada başta olmak üzere eski yerleşim yerlerinde rastlamak mümkün.
İçinden bilmediğim birkaçını seçtim. Diğerleri de sizi meraklandırsın.

Güllabici sanki bir  tür tatlı adı gibi duruyor.Bakın neymiş ?
Vaktiyle, ileri derecedeki akıl hastalarının, tehlike arz eden  taşkınlıklarını engellemek, onları zapt etmek için görevlendirilen kişilere ''güllabici'' denirmiş.
Peki ya mekkereciler? Fırınlardan aldıkları ekmekleri katırlara yükleyip sokak sokak dağıtan kimseler.
(Sokak sokak ekmek dağıtan bu kimselerin adını bir sokağa vermişler.. Ne hoş!..)
Kassambaşı birazcık benimle meslektaş sayılır, hadi sen araştır sevgili okur.
Ama ben  direkçibaşıyla meslektaş olmak isterim. (Öyle sayılırım da:( )
Eskiden dalyanların bulunduğu kıyılarda, balık sürülerinin gelişlerini, denizdeki bir direğin üzerinde oturarak izleyen kişiler direkçibaşılar..
Gerisi size kalmış...


...
Yitirdiğimiz , koruyamadığımız,  büyüklerimizin  ''Buralarda bir tiyatro, bir gazino, çay bahçesi vardı'' diye andıkları, bizden koparılan, anılarda yerlerini alan mekanları anan sokak adlarına geldi sıra.
Direklerarası Sokak, Dere Gazinosu Sokak, Çevre Tiyatrosu Sokağı, Güllehane Sokağı, Enfiyehane Sokağı,
Bayram Yeri Sokak, Sahne Sokağı...
Aaah ah!. :(

Hamamlara çeşmelere ne demeli.
Sırf adresimde yazsın diye taşınabileceğim sokaklar..
Dolaplı Kuyu Sokak, Müneccim Kuyusu Sokak, Su Dolabı Sokak, Hamam Arkası Sokağı, Hamam Odaları Sokağı, Çavuş Hamamı Sokağı, Dört Yüzlü Çeşme Sokağı, Dağ Hamamı Sokak,  Çinili Çeşme Sokak, Ayrılık Çeşmesi Sokağı, Deniz Hamamı Sokak, Kavak Hamamı Sokak...

Çok dik yokuşlar, pekiyi ya çıkması zor merdivenler...
Tıknefes Sokak, Merkep Bağırtan Sokak, Deve Bağırtan Sokak, Biçimsiz Merdiven Sokak, Bayıldım Yokuşu Sokak,  Yaşmak Sıyıran Sokağı,  (Sahi sonuncu sokakla ilgili fikri olan var mı? )

Yürek hoplatan güzellerin oturduğu sokaklar...
Yapma Bebek Sokağı, Yürek Yakan Sokağı

İlginç sokak isimleri sürüsüne bereket hele.
Eşref Saati Sokak, Pürtelaş Sokak, Lekeci Nuri Sokağı, Otello Kamil Sokağı, Ohannes Efendi Sokağı, Kemikli Burun Sokağı, Takatuka Sokağı, Of Sokağı, Bol Ahenk Nuri Sokağı,  Komik Naşit (Adile Naşit'in babası)  Sokağı,  Ayık Fırın Sokağı, Ahım Şahım Sokağı , Rontgen Sokak, Sırma Perde Sokak.

Birçok bestekar ve şairimizin adına sokaklar var.
Türk müziğindeki makamların adında da. Ferahfeza Sokağı, Segah Sokak..

Bu sokaklardan hangisinde oturmak isterdiniz?
Ya da bir adres uydurunuz kendinize, sokağıyla caddesiyle.
Mektuplaşalım hatta bu güzelim adreslerden sanal sanal :)
...

''Öyle Olmasaydı Caddeleri''m  var benim bir de.
Bu güzelim aydınlık insanların adları, öldürüldükleri için verilmeseydi parklara, caddelere, sokaklara. Uğur Mumcu Caddesi'nde Uğur Mumcu'ya rastlamak isterdim örneğin.
İşte bu yüzden ;
Çetin Emeç Bulvarı, Uğur Mumcu Caddesi, Abdi İpekçi  Caddesi, Ahmet Taner Kışlalı Caddesi,
Bahriye Üçok Bulvarı hiiiç olmasaydı.

...

!!!

...

Ciddik Kuşu
Adres: Rüyalar Gerçek Olsa  Caddesi
Düşler Sokağı  Yelken Ap. :)
No:28   34283
Azcık Giresun Azıcık İstanbul /TÜRKİYE


...
Bu yazıyı yazarken neler olmadı ki?
Fenerbahçe maçı izlemek dahil :)
Bu yazıyı yazarken ne dinledim?

                                      
  Not: Yazıdaki Edi'li kitap ayracı ve sokak tabelaları canson kartonları ile tarafımdan yapılmıştır.